9 Mart 2013

Grup psikolojisi izlenimleri

 Lisede alan tercihi yaparken üçe beşe bölünmüş,karmaşık bir tercih dönemi geçirmiştim. Tabi ki karar için belirlenmiş son tarih vardı ve bu tarih sayesinde (belki de yüzünden) sosyal bilimler alanına kaydolmaya karar vermiştim. İlgi duyduğum dersler doğrultusunda hareket etmiştim. İlgi duymak demişken,dersin muhtevasından öte hocanın üslubu ve teknikleriydi benim ilgimin yoğunlaşmasına sebep. Felsefe ve tabi ki psikoloji. Kitap seçimi yaparken hep elimin gittiği alanlardır.

Üniversite tercihinin benim için anlam kazandığı yıllarda Karadeniz Teknik Üniversitesi' nin rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümünün taban puanıyla göz göze geldiğim ana kadar psikolojiyle alakalı akademik eğitim alma hevesinde idim. Evet hevesti, çünkü millet olarak matematiğe yatkın olduğumuzu düşünmeme rağmen matematikte hep eksik kalan bir yanım oldu. Erken pes etmeme sebep olan şeyler de var tabi...
Sırf bu konu üzerine ufak sayılmayacak ölçüde bir öykü kitabı yazabilecek olduğumdan sadece 'sistemin cilvesi' deyip asıl konuya yönelmek istiyorum.

Halkla ilişkiler ve tanıtım programında ilk yıl 'davranış bilimleri' dersi aldım. Aynı dönemde okuduğum kitap, 'Nietzsche  Ağladığında' idi; psikoloji kelimesini duyduğumda refleksi andıran bir tepkiyle kulak kesiliyordum. Bildiğimden değil, merak ettiğimden.

(Bir konuya varmak için giriş niyetiyle yazdığım onca şeyi görünce gevezeliği de psikolojik bir olguya dayandırıp yazıyı kurtarmak istiyorum :) )

Sosyal psikoloji ele alınıyordu kullandığımız kaynakta. Benim en çok dikkatimi çeken ve izlenimlerimle örtüşen bölüm, grup yapısı ve dinamiği bölümüydü. Ayrıntılarla daha fazla uzatmak istemiyorum.Merak edenler için:  http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=38747
Kitapta bireyin sosyal varlık oluşuna dayandırılan sebeplerle yaşamımızın önemli bir kısmını geçirdiğimiz aile,arkadaş,çalışma grubu gibi toplulukların birey yaşantısında önemli yer tuttuğu kaydediliyor.
Kitaptakileri naklederek değil, izlenimlerimi paylaşarak devam etmek istiyorum. Gruplardan ve bireylerin bir gruba dahil olma ihtiyacından söz ederken, kişinin ömür boyunca çevresi tarafından anlamlandırılma isteği aklıma geldi...


İhtiyacın ötesinde bir şey bu. Konuşmalarımız, alışkanlıklarımız, reaksiyonlarımız, duruşumuzla bizi biz yapan şeyleri ifade etmek isteriz. Bu durum sadece sözel ifadelerde kalmadığından grup psikolojisi denen olgu, bireyin tepkilerinin farklılaşmasına sebep oluyor. Yalnızken karşılaştığımız bir durum çok da umrumuzda olmayacakken, grup içinde diğerlerine kabul ettirmemiz gereken şeyler olduğu düşüncesiyle farklı davranırız. Bu hiç dürüstçe değil elbette ama yaradılışımızın özünde böyle bir sistem olmasaydı ne olurdu düşünemiyorum bile...
İnsan ne kadar objektif değil mi ?! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder